15 Eylül 2015 Salı

Tırnak Bakımı ve Manikür Nasıl Yapılır?



Merhabalar Kızlar,

Tırnaklarımız... Güzelliğimizin kırılgan tamamlayıcıları... Onlara ne kadar ilgi gösterirsek gösterelim hep bir sorun oluşuyor. Zayıf kalabiliyorlar, sararıyorlar, kırılıyor ya da soyulabiliyorlar. Peki bizler tırnak bakımımızı ne kadar doğru yapıyoruz? Tırnak bakımı oje sürmekten çok uzak bir kavram. Sadece muhteşem nail art sanatları yapmak ya da cicili bicili ojeler sürmek ne yazık ki yetmiyor. Sosyal medyada ya da bazı bloglarda öyle tırnaklar görüyorum ki muhteşem uzunlukta ama sapsarı, bakımsız, yanlardan etleri fışkırmış... ve ne yazık ki uzun tırnağı muhteşem güzellikte gördükleri için paylaşmışlar. 
Manikürünü yapıp, gelip manikür yapıyor gibi resimler çekerek blogda "Manikür Rutinim" diye atılan öyle çok yazı okudum ki şu manikür rutinimi hem manikürümü yaparak hemde sizlere her detayı tek tek anlatarak bir de ben yazmak istedim. 
Şimdiye kadar okuduğum en iyi tırnak bakım yazısı Nihanperi'ye aitti. Onun her konuda "harbi" diye nitelendiriyorum. Bir hikaye paylaşmıştı okurlarıyla; "Benim tırnaklarım böyleydi ve böyle oldu." ana fikirli bir hikayeydi. Bir benzerini ben yaşadığım için uzun süre o yazıyı telefonumda resim olarak tuttum. Defalarca kez okudum ve hepsini uyguladım. Hala da uygularım. Çünkü aynı hikayeye sahiptik. Tırnaklarımla ilgilenmeyi bu denli öğrenmem Nihanperi sayesinde oldu. Çünkü aynı hikayeye sahiptik. Bundan iki sende önce görseydiniz eğer bakamazdınız ellerime. Çocukluğumdan beri tırnak ve tırnak etlerini elle kopartma sorunum vardı. Denemediğim acı oje, psikiyatrist kalmadı. Çocukken defalarca elim mikrop kaptı. Neşter ile yararak iltihabı akıtmak zorunda kaldılar. Annem bir gün kangren olacağımdan korkardı. Bu kadar atlatılması zor bir sorunu. Eşimin "Ne kadar güzelsin, bakımlısın.. fakat bu ellerin aynı demirci ustaları gibi Aslı" demesiyle atlattım. İlk olarak o yaraları iyileştirdim. Sonra kuaförüme gidip manikürümü yaptırdım. Çünkü manikür ile ilgili hiç bir şey bilmediğim ve özenip tek bir tırnak makası bile almadığım için kuaför benim ilk çözümümdü. Kadın ellerimi görünce şok olur diye düşünmüştüm ama o "Daha beterlerini gördüm" deyince kısa şoku ben yaşadım. 
Manikürden sonra başladım ojesiz gezmemeye... Araştırdım. Gereken malzemeleri aldım, denemelere başladım... derken tırnaklarım uzamaya etleri düzelmeye başladı. Fakat tırnak yataklarımı ne yazık ki hala düzeltebilmiş değilim. Çocukluğundan beri tırnak yiyenlerin sonradan düzeldiğinde tek sorunu tırnak yataklarının bozulması. Yani kısaca tırnakların birbirinden farklı simetrilerde uzaması diyebilirim. 
Bu iyileşme aşamam yaklaşık bir seneyi buldu. Bazen sinirlenince farkında olmadan koparttığımda oldu. Ama sonradan kendimi durdurmayı başardım. Şu an asla bu problemi yaşamıyorum. 
Bu yazıyı yazmak için özellikle manikürümün gelmesini bekledim. Öncesinde de kırmızı oje kullandığım için resimlerde biraz iç burkan görüntülerle karşılaşabilirsiniz. Şimdiden bunun için kusura bakmayın canlar...


Ve başlıyorum...
 İlk olarak Manikür Çantamı Kurcalamak istedim. Kendisi çok dolu çünkü pedikür malzemelerini de barındırıyor. Bu yüzden benim manikürümde kullandıklarımı paylaşacağım sizlerle.


Nostalji olsun diye çocukluğumdan bu yana asla değiştirmediğim kuaförüme giderim ve senede bir manikürümü ona yaptırırım. Onun dışında ise resimde görmüş olduğunuz malzemelerin hepsi benim manikürümün kralıdır. Her birinden tek tek bahsetmeyeceğim fakat bakım ürünlerime bir göz atmak istiyorum. 



Kalyon Tırnak Eti Temizleyici'den kaç şişe bitirdim bilmiyorum. Benim için olmazsa olmaz mucizevi bir üründür. Bazı yorumlarda memnun kalmayanları okuduğum oluyor fakat ben gayet memnunum. Nasıl kullandığımı biraz aşağılarda okuyacaksınız. Daha önce kendisi ile ilgili bir post paylaşmıştım. Buradan okuyabilirsiniz...


Benim tırnaklarım fazla çıt kırıldım olduğundan bu yağ elimden düşmüyor. Tek başına olmasada yumuşacık etkisi ve sertleştirmesi gayet güzel. Ben çok memnunum. 

Oriflame'in açıkçası tek sevdiğim ürünü Tender Care Bal mumu ve E vitamini özleri ile sadece tırnak bakımında değil dirsek sertleşmelerinde, çatlayan dudaklarda.. vs bir çok alanda kullanabilirsiniz. Ben genelde tırnaklarımı törpüledikten sonra suya sokmadan önce sürerek bekletip o sırada manikür suyumu hazırlıyorum. Böylelikle ilk yumuşaklığı Tender Care vermiş oluyor ve muhteşem kokulu bir manikür yapmış oluyorum. 

Tender Care'in Bu şekilde vazelinimsi bir yapısı ve muhteşem bir kokusu var. Bende böğürtlen kokulu olanı mevcut. Kakaolu, Hindistan Cevizli veya Güllü gibi seçenekleri de her zevke göre var.


Tırnaklarımın sararmaması açısından evde olduğum veya çok yoğun işlerimin olmadığı günlerde genellikle oje tercih etmiyorum. Top Coat yeterli oluyor. Ojelerin yapmış olduğu sararma gerçek anlamda mide bulandırıcı göründüğünden tercih etmemeye çalışıyorum. Dax Sulphur ise manikürüm dışındaki tırnak bakımımı yapan mucizem. Ojesiz tırnak ve tırnak etlerime gece yatarken sürerek kullanmaya çalışıyorum. Aslında Dax Sulphur en iyi etkisini uyguladıktan sonra eldiven takarak uyuduğumda veriyor. Fakat beni sıcaklar bastığı için çok tercihimde değil. :) Hızlı tırnak uzatma etkisi paha biçilemez. Ürün bitmek bilmiyor gayet bereketli ve aşırı sert tırnaklarım olduğunu hissettirmesi muhteşem. Düzenli kullanımı bıraktığım anda çatırdayan tırnaklarım hemen acil yardım anonsu geçmeye başlıyor ne yazık ki. O yüzden "Dax Sulphursuz asla!" diyorum. :) Dax Sulphur için uzun zaman önce bir post hazırlamıştım. Yazıya buradan ulaşabilirsiniz.

Yeni keşfettiğim ve çok memnun kalarak kullandığım Le Petit Marseillais Kuru ve Çatlamış Ciltler için Onarıcı El Kremi benim daha öncelerde kopartarak nasırlaştırdığım parmak uçlarımı yumuşacık yaptı. Çantamda ayrı, manikür çantamda ayrı taşıyorum. Bu cici içinde yazı hazırlamıştım. Okumak isterseniz buradan ulaşabilirsiniz. 


Ojesiz gezdiğim günlerde tırnaklarımla buluşan tek bakım ojem... "Rimmel 14 gün Bakım Ojesi" diye tabir edilen "Rimmel London Nail Rescue Nail Nurse" 
Değişik bir kullanımı var. Bu gün ilk katı sürüyoruz. Ardından ikinci gün ikinci kat vs. tam olarak bilmiyorum bile... Benim kullanım şeklim her gün değil... Genellikle iki günde bir siler yenisini sürerim ya da ojelerin renk vermemesi için oje altına uygularım. Kullanım şekline göre farklı olarak uygulasam bile gayet iyi bir etkisi olduğunu düşünüyor ve hissediyorum. Tek sorunu çok çabuk soyulması. Ne yazık ki bir günde bile soyulduğu olabiliyor. Elleri çok suya sokmamak gerekiyor. Bu da ne yazık ki çok mümkün değil. 

Manikürümü Nasıl Yapıyorum?

Tırnak için Limon ve Karbonat mucize gibi bir beyazlık ve sertlik sunuyor. Limon tarifini bahsetmiş olduğum Nihanperi'nin yazısından kaptım ve haftada en az iki ya da üç gün ikiye bölmüş olduğum bir limonun (salatalara sıktıklarınızı da çöpe atmayıp kullanabilirsiniz.) içerisine yarım çay kaşığı karbonat koyup limon kabuğunun içerisine tırnaklarımı oturtarak her iki elimi onar dakika bekletiyorum. Bu hem beyazlık hemde sertlik veriyor. Gerçi Nihanperi'nin tarifinde karbonat yoktu. Kuaförümün küçük tüyoları ile ikisini birleştirdim. 


Ilıktan hafif sıcağa dönük olan manikür suyumu da bir çay kaşığı karbonat (İngiliz karbonatı kullanmanız daha yerinde olur.) ve bir yarım limonun suyunu sıkarak hazırlıyorum. 

Bu suda ellerimi tırnak etlerim iyice yumuşayana kadar bekletiyorum. Törpülemeyi genellikle ellerimizi suda bekletmeden önce uygulamak aşırı önemli bir detay. Yumuşayan tırnağı törpülediğimizde tırnakların hem törpüsü yerinde olmuyor hemde kırılmaya müsait hale geliyorlar. Ben iki çeşit törpü kullanıyorum. Birisi normal herkesin kullanmış olduğu metal törpü bir diğeri cam törpü. Cam törpü tırnakların törpülendikten sonra takılmasını çok iyi önlüyor. Edinmenizi tavsiye ederim. Normal törpüleme işleminde ise tırnakların yanlarını asla törpülemeyin. Yanlardan törpülenen tırnaklar çok çabuk kırılıyor. Öğrenmiş olduğum küçük bir detaysa manikür suyunda elleri çok fazla yumuşatana kadar bekletmemek. Çünkü aşırı yumuşayan deri kesilmeye ve kanamaya çok müsait hale gelmekte. Bu yüzden en fazla 10 dakika bekletmemiz gerektiğini unutmayalım. Bu arada saç boyası kapları her işe yarıyor. :)


Suda beklettiğim tırnak etlerim yumuşamaya başladığı an sudan çıkartıyorum. Çünkü benim Kalyon Tırnak Eti Temizleyici'm tırnak etlerimi tam istediğim kıvama getiriyor olacak. Bu ürünü kullanımım sudan çıkarttığım ellerimi kuruladıktan sonra. Tırnak etlerime gelecek şekilde fırçası yardımı ile sürüp iki dakika kadar bekletmek. Sonra rahat bir şekilde deriler ittirebilir ya da manikür makası yardımı ile etler alınabilir. 


Eğer daha önce ellerinize manikür makası değmemişse asla kullanmayın. Kütikülleri ittirerek mis gibi bir manikür yapabilirsiniz. Tırnak etleri kaş gibidir. Alındıkça daha fazlası çıkacaktır. Piyasada satılan tek kullanımlık manikür çubukları ya da tırnak eti ittirici manikür setlerini edinebilirsiniz. 


Benim manikür makası ile problemim yok zaten kullandım diyorsanız. Makası çok fazla tırnak içine gelmeyecek şekilde kullanmalısınız. Kütikülleri temizlerken tırnak dibini kestiğiniz takdirde tırnak yatağını bozabilirsiniz. Ayrıca manikür makasının sivri uçlarını tırnak üzerine çizecek şekilde değdirmemeye dikkat etmek gerekiyor. Çizilen tırnak aşırı şekilde soyulma yapacak ve son olarak kırılacaktır. 

Yazıya başlarken ve ortalara gelmişken sizlere sarı tırnakların ne kadar mide bulandırıcı olduğundan bahsettim. Aslında yukarıda gördüğünüz resimlerde az buçuk öyle sayılır. Kırmızı oje muhteşem olsa da tırnakları mahvettiği doğrudur. Hele bir de nail art düşkünüyseniz vay halinize!!
Aslına bakarsanız bu törpüyü annem aldı. Nereden nasıl aldığı konusunda hiç bir fikrim yok. Kozmetik marketlerde araştırdım ve bulamadım. Bulan olursa itinayla mesaj atıp bana haber verebilir. Çünkü elimdeki törpüm eskidi. ve bu törpü tırnak beyazlatma ve parlatma konusunda tam bir şaheser. Dirty Works'un bir törpüsünü benzer olduğu için edindim. Fakat aynı etkiyi alamadım. Dört aşamalı olan bu törpü sıra ile tırnak üzerindeki yamuklukları düzeltiyor, tırnaktaki sarılıkları yok ediyor, aynı zamanda top coat sürmüşcesine parlatıyor. Manikürümde en son uyguladığım bu törpü...





Benim manikürüm bu şekilde sonlanıyor. Genellikle on günde bir manikürümü yenilerim. Yazımın sonuna gelmeden önce manikür makasından mikrop kapmamanız açısından yapmanızı önerdiğim bir koruma detayını da sizlerle paylaşacağım. Ne kadar çantada ya da kendi çantasında tutsanızda deri kestiğimiz manikür makasımız mikrop üretmekte. Bu da bizlere bakteri, iltihap ve çeşitli hastalıklar olarak geri dönebilir. Bu yüzden ne kadar güvenirseniz güvenin ya da ne kadar steril olursa olsun asla kuaförlerdeki manikür kütikül makaslarını kullanmayın. Kendiniz edinin ve manikürünüzü bununla yaptırın. Kan üzerinden bulaşan tüm hastalıkların en önemli kaynağı bu tarz ürünlerdir. Arkadaşınız dahi olsa sarılık olup olmadığını asla bilemezsiniz. Ayrıca saklama koşullarına dikkat edin. Önerdiğim saklama koşulu şu şekilde;

Bir adet kolonya ya da Pürel tarzı el sterilizasyonunu sağlayan bir ürün ve bir pamuğa ihtiyacımız var. Bahsetmiş olduğum iki üründen herhangi birini pamuğa iyice sıkıp, pamuğun ıslanmasını sağlayın ve yarıya bölüp iyice silin. Ardından diğer kalan parçayı makasınızın sivri ucuna sarın. Bu şekilde alkolle veya sterilizasyon sağlayan herhangi bir madde ile temas eden makasınız mikrop barındırmayacaktır. 


Çok uzun bir yazı olduğunun farkındayım. Fakat uzun süredir bu yazıyı yazmayı çok istiyordum. Sonunda tamda istediğim gibi gerçekleşti. Umarım sizler içinde faydalı olur.
Yazımı beğendiyseniz ve yeni yazılarıma yakın olmak isterseniz beni buradan çevrelerinize ekleyebilir ya da buradan instagram hesabımı takip ederek. Blogda paylaşamayacağım kadar kısa fakat önemli detaylara oradan ulaşabilirsiniz. 
Birde bunları yaparsanız beni çok mutlu etmiş olursunuz. 
Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle...

Sevgilerimle
Aslı





6 yorum :

  1. çok guzel bir yazi olmuş keyifle okudum çok bilgilendirici olmus ♥

    YanıtlaSil
  2. ne güzel bir yazı olmuş teşekkürler canım bende beklerim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne demek canım.. Her zaman arastirarak yazmaya ccalisiyorum. Ben seni goruyorum. Cevrelerimdesin zaten :)

      Sil

Fikriniz benim için çok değerli... Yorumlarınızı bekliyorum.